28 Kasım 2010 Pazar

Tiki Kızları 100 Metreden Tanırım - 1

O kızlar genelde uçuk pembeyi severler. ya da her türlü pembeyi. pembe yemeklerden, şekerlerden, meyvelerden hoşlanırlar. onların kakalarını dahi pembe yaptığına dair bi inanış vardır. olabilir. koca koca kurdelalı taçlar, bandanalar takarlar. saçları genellikle sarıdır, altın sarısı. Paris Hilton sarısı diyeyim de anlayın. köpecikleri, pisicikleri çokça severler. kucaklarında taşırlar cafe cafe. alışverişte köpeğin püsküllü janjanlı yularını asla bırakmazlar. zira köpek onların sahte mutlu günlerinin, gecesindeki tek gerçek dostudur. onlara bakıp bakıp hatta sarılıp sarılıp teselli olurlar, ağlarlar.

rengarenk giyinirler. böyle allı pullu falan. renki taşlı taytlar, çeşit çeşit babetler onların vazgeçilmezleridir. nerde moda dergisi var toplarlar, sevgiliyi cafede beklerken pipetiyle köpeğine meyve suyu içerir, bi yandan da bu dergileri karıştırılar. genelde okumayı sevmezler. biliyos, geliyos diye konuşurlar. herşeyi yumuşatmayı severler çünkü. pek sinirlendikleri görülmemiştir. çilekli dudak parlatıcısı ile ota boka gülümserler. yanakları tıpkı benim gibi krema yanaktır, kocaman bi pembe. makyajda pastel renklerden hoşlanırlar. evin içinde tavşanlı, kedili şimdi Koton'un da yaptığı gibi ev kıyafetleri, eşofmanları ile oturur kalkarlar. ayaklarında mutlaka patileri vardır, tüylü ayıcıkları falan. genelde solaryumdan yeni çıkmış gibi bi halleri olur onların. pazar günü evden çıkmadıkları pek görülmese de, çıkmadıklarında dahi rimel ve dudak parlatıcıları hep suratlarında mevcuttur. evde kız arkadaşlarla film izleme seansları yaparlar. genelde romantik komediden hoşlanırlar. birbirlerinin arkasından çokça dedikodu yapar, birbirlerinin erkek arkadaşlarına kancayı takmaya bakarlar. film bitince mutlaka sevgililerinin donuna kadar anlatırlar.

asla sırt çantasıyla falan göremezsiniz onları. genellikle minik el çantaları ile dolaşmayı tercih ederler. onların içinde yaşamsal destek üniteleri vardır; ruj, parfüm, günlük ped, rimel, ayna, i-phone. twitter kullanırlar. mutlaka yüksek çözünürlüklü bi cep telefonları vardır ve tepeden kendi çektiği bi fotosunu facebookta profil resmi yapar. duvar fotolarında en yakın arkadaşıyla çekilmiş surat surata bi foto da görmek kuvvetle muhtemeldir. ilişkileri çok kısa sürer. iki cümleyi bir araya getirmek onları aşıp geçtiğinden, üyesi olduğu gruplardan şair, filozof bilmem ne bozmalarının sözlerini paylaşır. yasını iki gün tutar. üçüncü gün yine aşık olur.

deli bi para yiyicidir. markalardan hoşlanır. çakmanın da en kailtelisini alır kullanır. imaj herşeydir, hayat hiçbişey. genellikle takı tasarım, moda, dekorasyon işleri ile uğraşmayı yeğler. tek takdir ettiğim nokta budur çünkü bu işlerde başarılı olur.

Not: bu yazı "tiki kızları yüz metreden tanırım" serisinin sadece başıdır. şimdi umutsuz ev hanımı tribine acilen dönmeli ve kendimi toparlamalıyım. Sevilmeye ihtiyacım var.


Nazar etme n'olur, yaz senin de olur.

8 yorum:

nesli dedi ki...

haydaa.. ben bu kızları yurduma has sanırdım. yoksa beynelmilel mi bunlar? taaa oralarda da mı gördün? :)

Heidi dedi ki...

yurduma has tabii ki fakat burada da tohumlarını görmek olası. yakında boy verirler. :)

morfularlikiz dedi ki...

Tiki kız resim çekilirken ASLA kameraya bakmayandır yeğen. ahahaha:) yazını beğendim, hemen ahkam keseyim dedim

Heidi dedi ki...

şekil a'da da görüldüğü üzre di mi? gözlerini kısar, dudaklarını büzüştürür böyle, en seksi olduğu bakışı atar. :))

morfularlikiz dedi ki...

Evet evet, hep merak etmişimdir. Bu TİKİ hatunlar sağ üst köşede bu kadar ilgi çeken ne görürler? Yani bişey var ki gözler hep orada. Onlar da can aslında. Bağrıma basasım gelmiyor değil bazen. Şefkat gösteresim, anlat bebeğim nedir problem diyesim geliyor. Belli ki bunu diyen çok kişi yok hayatlarında...

Heidi dedi ki...

haha hayyy! :)) "bebeeemm nen var? neden böylesin?"

morfularlikiz dedi ki...

Bu TİKİ'lerin çok ekmeğini yedik ama. Bir keresinde ben de blogumda değinmiştim onlara acaip hit almıstı yazım. Biz alaya alıyoruz ama tüm gözler onlarda. emoları rahat bırakığnn kampanyasına verilen imza sayısını görünce saçımın sağ tarafını uzatıp tek gözüm kapalı resim çektirmeye baslamıstım bir ara. Ama neyseki gectı o donem.
:)))

Heidi dedi ki...

ben alaya almıyorum valla. kıskanıyorum onları içten içe. :((