9 Şubat 2011 Çarşamba

ne iyiydim ne kötü

Keşke diyorum.. taa üniversite yıllarında bir blogum olsaydı. yaşadıkarımı unutmadan, sıcağı sıcağına, duygularım en doruğundayken anlatsaydım. dönüp okumazdım.

İzmir'den dönmeden önce sayılarca günlüğümü evin içinde yakmak mantıksız ve tehlikeli geldiğinden, koca çamaşır leğenine deterjanlı su doldurup, onun içine bastım. yaprakları şişti, şişti. arada gidip gelip kontrol ettim. yazılar bazısında  hala okunur haldeydi. silinmeyen sayfaları daha dibe ittim. suya mürekkep karıştı. yaşananlar suya yazıldı. arada leğenin başına çömelip onları izledim. yazılar tamamen okunmaz hale gelince, apartmanın önüdeki koca çöp bidonuna savurdum hepsini.

hiç üzülmedim. hiç içim acımadı. kendimi bomboş hissettim. ne iyiydim ne de kötü. geçmişimi orda bırakıp çıktım.

3 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

gerçekten bırakabildinmi geçmişini?ben bırakmak istemem,iyisiyle kötüsüyle bende kalsın.
bir dönem ben de günlük tuttum,ara ara okumayı seviyorum..

Heidi dedi ki...

yeni'yi severim ben.
hayal kırıklıkları ve tutunamayışlarımı okumak haz vermiyor bana.

annesel mevzular dedi ki...

bende yapmıştım. daha doprusu ozamanki sevgilim şimdiki kocam olacak adama tüm günlüklerimi toplayıp parçalatmıştım. 5-6 defter vardı galiba. hiç pişman değilim yine olsa yine yaparım.