8 Şubat 2013 Cuma

Budala

Sıradan insanlar diğer bütün insanlar gibi bunlar da iki gruba ayrılırlar: "dar kafalılar" ve ''kafası daha çok çalışanlar". İlk gruptakiler her zaman daha mutludur. Dar kafalı bir ''sıradan'' insan için kendisinin sıradışı ve alabildiğine özgün bir insan olduğunu düşünmekten ve en ufak bir kuşkuya kapılmaksızın bunun keyfini sürmekten daha kolay bir şey yoktur. Saçlarını kısacık kestirip mavi gözlük takmak ve kendilerini nihilist olarak adlandırmak bazı genç kızlarımıza kendi "inanç"larına sahip olmak için yetermiş gibi geliyor. Bir bakıyorsunuz, yüreğinde insanlığın yararına olacak küçücük bir düşünce doğan biri, hemen kendini kimselerin hissetmediği şeyleri hisseden, genel gelişmenin önünde giden biri gibi görmeye başlıyor: ya da her nasılsa herhangi bir düşünceyi benimsemiş ya da başı sonu belli olmayan bir kitaptan bir sayfa okumuş biri, bir bakıyorsunuz bunların ''kendi kafasından doğmuş düşünceler'' olduğuna inanıyor. Burada karşımıza çıkan şeyin adı, tabiri caizse eğer, saflıktaki küstahlıktır ve gerçekten de insana dudak uçuklatan bir düzeydedir.

Budala - Dostoyevski

1 yorum:

BitliTurist dedi ki...

Uzun süre önce okumuş olsam da,en beğendiğim kitaplardan..